Archive: 24 Şubat 2022

II.Maastricht Anlaşması (Avrupa Birliği Anlaşması) ile yapılan değişiklikler:

Üye devletler daha güçlü bir bağ kurmak amacıyla 1 Kasım 1993’te yürürlüğe giren Maastricht Anlaşması, diğer adıyla Avrupa Birliği Antlaşması yürürlüğe girmiştir.  Bu anlaşma ile 1999 yılına kadar parasal birliğin tamamlanması, ortak dış ve iç güvenliğin oluşturulması ve Avrupa vatandaşlığının oluşturulmasına karar verilmiştir.

Maastricht Anlaşması ile biri siyasi birlik diğeri ekonomik birlik olmak üzere iki başlık altında ele alınabilecek yeni düzenlemeler ile Roma Anlaşması’nda önemli değişiklikler getirilmiştir.

Siyasi birlikle ilgili olarak, Birlik üyelerinin ortak dış politika ve savunma politikaları hususunda ortak faaliyetlerini sürdürebilecekleri ve çoğunluk kararı ile bunları uygulamaya koyabilecekleri kararı alınmıştır. Siyasi birlik alanında diğer bir değişiklik ise Avrupa Parlamentosu’nun yetkililerinin artırılması olmuştur. Bazı alanlarda Avrupa Parlamentosu’na veto yetkisi verilmiştir.

Ekonomik birlikle ilgili olarak, ekonomik ve parasal birliğe geçiş için üç aşama belirlenmiştir. Birinci aşamada, üye ülkelerin tümü Avrupa Para Sistemi (APS) kur mekanizmasına dahil olması kararlaştırılmıştır. İlk aşama, 1 Temmuz 1990-31 Aralık 1993 tarihleri arası olarak belirlenmiştir. 1.1.1994 tarihinde başlayan ikinci aşamada bir Avrupa Para Enstitüsü kurulması ve parasal birliğin tamamlanması ile birlikte bu kurumun Avrupa Merkez Bankası’na dönüşerek özerk bir şekilde Topluluk para politikasını yönlendirmesi öngörülmüştür.  En erken 1 Ocak 1997, en geç 1 Ocak 1999’da geçilmesi öngörülen üçüncü aşama Tek Para ’ya geçiş aşamasıdır.

Ayrıca, Maastricht Anlaşması ile Avrupa Topluluğu (AT), Avrupa Birliği(AB)’ne dönüşmüştür.

1 Ocak 1993’te Tek Pazar’ın oluşmasıyla birlikte, 12 üye ülke arasında malların, sermayenin, hizmetlerin ve insanların serbest dolaşımı tam anlamıyla sağlanmıştır. Haziran 1993’te ise AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının AB’nin Merkez ve Doğu Avrupa Ülkeleri’ni (MDAÜ) kapsayacak şekilde genişlemesi yönünde karar aldıkları Kopenhag Zirvesi’nde, AB’ye üyelik kıstasları belirlenmiştir. “Kopenhag Kriterleri” olarak bilinen bu koşullar, AB üyelik başvurusu kabul edilen tüm aday ülkeler tarafından yerine getirilmesi gereken asgari koşulları ifade etmektedir. Siyasi ve ekonomik kriterler ile müktesebat uyumu olmak üzere üç grupta toplanan bu düzenlemelerin detayları şunlardır;

  • Siyasi kriterler: AB Anlaşması’nın tam üyelikle ilgili maddesine eklenen  demokrasinin güvence altına alındığı istikrarlı bir kurumsal yapı, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlık haklarına saygı koşullarıdır.
  • Ekonomik kriterler: İyi işleyen bir pazar ekonomisi ve AB içindeki piyasa güçlerine ve rekabet baskısına karşı koyabilme kapasitesidir.
  • Topluluk müktesebatının kabulü: AB’nin çeşitli siyasi, ekonomik ve parasal hedeflerine bağlılık sürecidir.

Birlik, 1 Ocak 1995’ten itibaren ‘Avrupa Birliği’ (AB) olarak anılmaya başlanmış, aynı yıl Avusturya, Finlandiya ve İsveç’in katılımıyla 15 üyeli hale gelmiştir.

I.Avrupa Tek Senedi ile yapılan değişiklikler

İç Pazar’ın oluşmasıyla ilgili en önemli belge kabul edilen Avrupa Tek Senedi imzalanmıştır. Belgede ortak pazarın aşamalı olarak 31 Aralık 1992 tarihine kadar gerçekleştirilmesi hedefi konulmuştur. Ortak Pazar ile üye devletlerarasında politik, ekonomik ve sosyal bütünleşme, teknoloji araştırma ve geliştirme, ekonomik ve parasal birlik, çevre politikası ve dış politika alanında işbirliği gibi yeni politikalar belirlenmiştir. Roma Anlaşması, 1 Temmuz 1987 tarihli Avrupa Tek Senedi (ATS) ile önemli değişikliklere uğramıştır. ATS ile “Tek Pazar” kurulmuştur. Yapılan değişiklikler de Avrupa Parlamentosu’nun yetkilerinin artırılması ve Tek Pazar’ın gerçekleştirilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasıyla ilgilidir. ATS ile Ortak Pazar hedefi yeniden tanımlanmış ve Topluluğun daha ileri ekonomik entegrasyon ile siyasi ve sosyal bütünleşme alanlarında Topluluk politikaları oluşturulması öngörülmüştür. ATS’den sonra AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu), AT’ye (Avrupa Topluluğu) dönüşmüştür.

1) AVRUPA BİRLİĞİ (AB):

AB, Dünya’nın en ileri entegrasyon düzeyine sahip Blok’u olup oluşum tarihi itibariyle mevcut ekonomik blokların ilklerindendir. Dolayısıyla dünya ekonomisinde önemli bir rolü vardır. Bugünkü AB’nin temelleri, 18 Nisan 1951 yılında Almanya Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa ve İtalya arasında imzalanan Paris Anlaşması ile atılmıştır. Paris Anlaşması, bugünkü AB’nin başlangıcını teşkil eden Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu (AKÇT) kuran anlaşmadır. Daha sonra bu altı üye devlet, 1957 yılında işgücü ile mal ve hizmetlerin serbest dolaşımına dayanan bir ekonomik topluluğu kurmaya karar vermişlerdir. 1957 yılında Roma Anlaşmasının imzalanması akabinde Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurumuş olup yine aynı anlaşmayla Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM)’da kurulmuştur. AET’nin amacı malların, işgücünün, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaştığı bir ortak pazarın kurulması ve siyasi birliğin sağlanmasıdır. EURATOM’un amacı ise nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla ve güvenli biçimde kurulmasını sağlamak amacıyla üye devletlerin araştırma programlarını koordine etmektir. Türkiye AET’nin kurulmasından kısa bir süre sonra 31 Temmuz 1959 tarihinde topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur. AET Bakanlar Konseyi 12 Eylül 1963 yılında üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir Ankara Anlaşmasını imzalamıştır. Ankara Anlaşması, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin hukuki temelini oluşturmaktadır. Anlaşma, Türkiye’nin AB Ortak Pazarı’na, kurulacak bir gümrük birliği vasıtasıyla kademeli olarak katılımı için aşamalı bir süreç öngörmüştür.

1 Temmuz 1968 yılında mamul mallarda gümrük vergileri kaldırılarak Gümrük Birliği oluşturulmuştur. 1973 yılında Birleşik Krallık, Danimarka, ve İrlanda Topluluk üyeliğine dahil olmuşlardır. 1981’de Yunanistan, 1986 yılında da İspanya ve Portekiz’in katılımlarıyla Topluluk güneye doğru genişlemeye başlamıştır. Türkiye bu süreçte 14 Nisan 1987 yılında Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusunda bulunmuştur.

Topluluk, söz konusu hedeflere ulaşabilmek ve uyum ilişkilerini daha ileri safhalara götürebilmek amacıyla, AET Kurucu Anlaşması’nda (Roma Anlaşması) bazı değişikliklere gitmek zorunda kalmıştır. Bu değişiklikler;

Dış Ticaret İstatistikleri, Aralık 2021

Aralık ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %24,9, ithalat %29,9 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2021 yılı Aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %24,9 artarak 22 milyar 278 milyon dolar, ithalat %29,9 artarak 29 milyar 70 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Aralık döneminde ihracat %32,8, ithalat %23,6 arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %32,8 artarak 225 milyar 291 milyon dolar, ithalat %23,6 artarak 271 milyar 424 milyon dolar olarak gerçekleşti.

DEVAMI İÇİN TIKLAYIN